Satıcının Hakem Kararına İtirazına Dair Emsal Bir Karar

Tüketici Kanunu gereği önceden müzakare edilmemiş şart ve koşulların tüketici ile yapılacak sözleşmelere konulmaması gerekir. Ancak ne var ki, bankalar, finans kuruluşları ve benzeri şirketlerin çoğu zaman bu kuralı ” göstermelik” olarak yerine getirdiği görülmektedir. Ancak ne var ki bu konuda kanun koyucu tüketiciyi koruyucu bir hüküm getirmek ve tarafların iradelerinin sarih bir şekilde sözleşmeye yansımasını hedeflemektedir.

Aşağıda sunduğumuz “satıcının hakem kurulu kararına itirazına dair” emsal karar da bir finans kuruluşundan alınan “otomobil kredisi” ile ilgili olarak müzakere edilmeyen şart ve koşulların tüketici aleyhine yorumlanamayacağı ve dosya masrafı adı altında tüketiciden alınan tutarın bu nedenle iadesinin gerektiğine dair oluşmuş bir karardır.

Bu konuda çalışan uygulayıcıların ve tüketicilerin yararlanması için bilgilerinize sunulmuştur.

 

TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
T.C.
NEVŞEHİR
1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
(TÜKETİCİ MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO : 2016/89
KARAR NO : 2016/217

HAKİM : ………..
KATİP : ……………

DAVACI : ………………….FİNANSMAN  A.Ş. – …………………….
VEKİLİ : ………………..
DAVALI : M.Y.
DAVA : Satıcının Hakem Kurulu Kararına İtirazı
DAVA TARİHİ : 12/02/2016
KARAR TARİHİ : 11/03/2016

Davacı vekilinin dilekçesi üzerine yapılan yargılama sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili 12/02/2016 tarihli dava dilekçesinde özetle; davalının, müvekkili bankadan kredi kullandığını, kredi kullandırımı sırasında müvekkili bankanın davalıdan tahsil ettiği dosya masrafı ücreti olan 600,00 TL’nin iadesi için davalının hakem heyetine başvurduğunu, hakem heyetince davalının talebinin kabul edildiğini belirterek davanın kabulü ile hakem heyeti kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı 07/03/2016 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; kullanmış olduğu ……………….. plakalı aracın ruhsatında “hususi” yazdığını, ticari amaçla aracı kullanmadığını, araç alımı sırasında kredi kullandığını, krediyi ise aynı şirketin Tüketici Finansman Şirketi olan …………………..Finansman A.Ş.’den aldığını, kredi kullandırım sırasında kendisinden tahsil edilen 600,00 TL dosya masrafının kendisi ile müzakere edilmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Nevşehir valiliği Tüketici sorunları İl hakem Heyetinin 29/01/2016 tarih ve …………………………. sayılı kararı incelendiğinde; Şikayet edenin M.Y., şikayet edilenin …………………… Finansman A.Ş., şikayet konusunun ayıplı hizmet olduğu Tüketici Sorunları İl hakem Heyeti’nin 29/01/2016 tarihinde şikayetin kabulüne karar verdiği kararın taraflara tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Davanın, Tüketici Hakem Kurulu Kararına itirazı davası olduğu anlaşılmıştır.
Tüketici Kanunun 5. maddesi ile sözleşmelerdeki haksız şart düzenlenmiş ve ” (1) Haksız şart; tüketiciyle müzakere edilmeden sözleşmeye dâhil edilen ve tarafların sözleşmeden doğan hak ve yükümlülüklerinde dürüstlük kuralına aykırı düşecek biçimde tüketici aleyhine dengesizliğe neden olan sözleşme şartlarıdır.
(2) Tüketiciyle akdedilen sözleşmelerde yer alan haksız şartlar kesin olarak hükümsüzdür. Sözleşmenin haksız şartlar dışındaki hükümleri geçerliliğini korur. Bu durumda sözleşmeyi düzenleyen

, kesin olarak hükümsüz sayılan şartlar olmasaydı diğer hükümlerle sözleşmeyi yapmayacak olduğunu ileri süremez.
(3) Bir sözleşme şartı önceden hazırlanmış ve standart sözleşmede yer alması nedeniyle tüketici içeriğine etki edememişse, o sözleşme şartının tüketiciyle müzakere edilmediği kabul edilir. Sözleşmeyi düzenleyen, bir standart şartın münferiden müzakere edildiğini iddia ediyorsa bunu ispatla yükümlüdür. Sözleşmenin bütün olarak değerlendirilmesinden standart sözleşme olduğu sonucuna varılırsa, bu sözleşmedeki bir şartın belirli unsurlarının veya münferit bir hükmünün müzakere edilmiş olması, sözleşmenin kalan kısmına bu maddenin uygulanmasını engellemez.
(4) Sözleşme şartlarının yazılı olması hâlinde, tüketicinin anlayabileceği açık ve anlaşılır bir dilin kullanılmış olması gerekir. Sözleşmede yer alan bir hükmün açık ve anlaşılır olmaması veya birden çok anlama gelmesi hâlinde; bu hüküm, tüketicinin lehine yorumlanır.
(5) Faaliyetlerini, kanun veya yetkili makamlar tarafından verilen izinle yürütmekte olan kişi veya kuruluşların hazırladıkları sözleşmelere de niteliklerine bakılmaksızın bu madde hükümleri uygulanır.
(6) Bir sözleşme şartının haksızlığı; sözleşme konusu olan mal veya hizmetin niteliği, sözleşmenin kuruluşunda var olan şartlar ve sözleşmenin diğer hükümleri veya haksız şartın ilgili olduğu diğer bir sözleşmenin hükümleri dikkate alınmak suretiyle sözleşmenin kuruluş anına göre belirlenir.
(7) Sözleşme şartlarının haksızlığının takdirinde, bu şartlar açık ve anlaşılır bir dille yazılmış olmak koşuluyla, hem sözleşmeden doğan asli edim yükümlülükleri arasındaki hem de mal veya hizmetin piyasa değeri ile sözleşmede belirlenen fiyat arasındaki dengeye ilişkin bir değerlendirme yapılamaz.
(8) Bakanlık, genel olarak kullanılmak üzere hazırlanmış sözleşmelerde yer alan haksız şartların, sözleşme metinlerinden çıkarılması veya kullanılmasının önlenmesi için gerekli tedbirleri alır.
(9) Haksız şartların tespit edilmesi ve denetlenmesine ilişkin usul ve esaslar ile sınırlayıcı olmamak üzere haksız şart olduğu kabul edilen sözleşme şartları yönetmelikle belirlenir.” hükmü getirilmiştir.
Davacı banka ile davalı arasında imzalanan kredi sözleşmesinin gerçekleştiği anda tarafların ortak iradeleriyle imza altına alınmış ve sabitlenmiştir. Bu andan sonra her iki tarafın birlikte rızası olmadan değiştirilemez. Kaldı ki Tüketicinin kanunun 4.maddesinin 2 fıkrasında konuyu kesin hatlarla belirlemiştir. “Sözleşmede öngörülen koşullar, sözleşme süresi içinde tüketici aleyhine değiştirilemez.” ifadesi yer almaktadır.

Taraflar arasında düzenlenen Tüketici Kredisi Sözleşmesinde ,” müşteri ve kefiller, krediye işbu sözleşmede belirtilen oranlarda ve tutarda kar uygulamasını ayrıca sair her türlü komisyon ve masrafın da dikkate alınmasını kabul ve taahhüt ederler” hükmü mevcuttur. Ancak, bu ücret ve masrafların hangi nedenlerle alınacağına dair sözleşmede ve bilgi formunda açıklayıcı bir hüküm bulunmamaktadır. Hemen belirtmek gerekir ki, davalı banka, sadece kredinin verilmesi ve yapılandırılması için zorunlu olan masrafları tüketiciden isteyebilir. Kredi verilmesi ve kredinin yapılandırılması için gereken zorunlu masrafların neler olduğu konusunda ispat yükü ise davalı bankaya aittir. Aksi halde, diğer ücret ve masraflar başlığı altında maktuen belirlenen bir miktarın tüketiciden alınacağına dair hükmün yukarıda açıklanan yasa ve yönetmelik hükümleri karşısında haksız şart olduğunun kabulü gerekir.
Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında davacı banka ile davalı arasında imzalanan sözleşme incelendiğinde; sözleşmenin davacı banka tarafından matbu, standart olarak hazırlanıp boş olan kısımların rakam, isim ve adresler yazılarak doldurulduğu görülmüştür. Davacı, tüketici aleyhine olan ve tüketicinin kullanmış olduğu krediye eklenen ücretinin tüketici ile müzakere edilerek kararlaştırıldığını iddia ve ispat edememiştir. Bu durumda bankanın uygulamış olduğu ücretinin açıklanan yasa ve yönetmelik hükümleri karşısında haksız şart olduğu kabul edilmelidir. Dolayısıyla davacı bankanın bu sözleşme hükmüne dayalı olarak tüketiciye ödediği ücretin iadesini istemesi mümkün değildir. Hal böyle iken yasaya uygun olan, Nevşehir Tüketici Sorunları hakem heyeti kararının iptali istemi ile açılan davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklana nedenlerle
Davacının davasının REDDİNE,
1-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
2-Gerekçeli kararın taraflara tebliğine,
3-Davacı tarafından yapılan masrafın üzerinde bırakılmasına,
4-Davacının yatırdığı gider avansından arta kalan kısmın davacıya iadesine,
Dair, kararın türü ve niteliği itibari ile kesin olmak üzere karar verildi.11/03/2016